Ergenekon
Destanı Moğol ilinde Oğuz Han soyundan il Han'ın hükümdarlığı sırasında Tatarların
hükümdarı Sevinç Han Moğol ülkesine savaş açtı. ilhan'ın idaresindeki orduyu
Kırgızlar ve diğer boylardan da yardım alarak yendi. ilhanın ülkesindeki herkesi
öldürdüler. Yalnız il Han'ınn küçük oğlu Kıyan ve eşi ile yeğeni Nüküz ile
eşi kaçıp kurtulmayı başardılar. Düşmanın, onları bulamayacağı bir yere
gitmeğe karar verdiler. Yabanî koyunların yürüdüğü bir yolu izleyerek yüksek bir
dağıda dar bir geçite vardılar. Bu geçitten geçerek içinde akar sular,pınarlar,
çeşitli bitkiler, çayırlar, meyva ağaçları, çeşitli avların bulunduğu bir yere
gelince Tanrıya şükrettiler ve burada kalmağa karar verdiler. Dağın doruğu olan bu
yere dağ kemeri anlamında "Ergene" kelimesiyle "dik" anlamındaki
"Kon" kelimesini birleştirerek "Ergenekon" adını verdiler. Kıyan
ve Nüküz'ün oğulları çoğaldı. Dört yüz yıl sonra kendileri ve sürüleri o
kadar çoğaldılar ki Ergenekon'a sığamadılar. Atalarının buraya geldiği geçitin
yeri unutulmuştu. Ergenekon'un çevresindeki dağlarda geçit aradılar.
Bir demirci, dağın demir kısmı eritirlerse yol açılabileceğini söyledi. Demirin
bulunduğu yere bir sıra odun, bir sıra kömür dizdiler ve ateşi yaktılar. Yetmiş
yere koydukları yetmiş körükle hep birden körüklediler. Demir eridi, yüklü bir
deve geçecek kadar yer açıldı. İlhan�ın soyundan gelen Türkler yeniden
güçlenmiş olarak eski yurtlarına döndüler, atalarının intikamını aldılar.
Egenekondan çıktıkları gün olan 21 martta her yıl bayram yaptılar. Bu bayramda bir
demir parçasını kızdırırlar, demir kıpkırmızı olunca önce Hakan daha sonra
beyler demiri örsün üstüne koyarak döğerler. Bugün hem yeniden özgür hem de bahar
bayramı olarak hala kutlanmaktadır.
Uygur Destanları Uygurlara âit Türeyiş ve Göç isimli iki destan parçası tesbit
edilmiştir. Türeyiş parçası Çin kaynaklarından Göç ise hem Çin hem İran
kaynaklarında bulunmaktadır.